top of page
SINIRÖTEKİ MEKAN ATÖLYESİ-1.jpg

Sınır kavramı çoğunlukla eşik veya kısıtlayan bir etmen olarak tanımlanmaktadır. Açıklıklar ve geçiş mekânları ilişkiler ve etkileşimlerin oluşturduğu eşik mekanlardır. İçerisi ve dışarısı arasındaki sınırın eridiği mekânsal pratik olan eşik; pek çok hareketi, sosyal karşılaşmayı ve algı çeşitliliğini barındıran mimari bir bulanıklık halidir. Kullanıcı deneyimini mekânsal, algısal ve sosyal olarak sentezleyen bulanık mekân, kullanıcıları bir araya getirip, davranışlarına yön vererek gözlem ve iletişimlerini güçlendirir. Kullanıcının kimi zaman vakit geçirdiği bulanık mekân, özelden kamusala aktarımı sağlayan bir değişim aralığıdır (Tunç, 2020).

Pandemide eve kapanma ile iç mekanla dış mekan, özel alanla kamusal alan arasındaki sınır kavramı da bulanıklaştı. Etkileşimler artık mekanlardan ziyade eşiklerde meydana geldi. Atölye, pandemide eve kapanma durumunda nasıl fiziksel olarak sosyalleşebildiğimizi sorgulamaktadır. Bu doğrultuda atölye birbirinden farklı konutlarda yaşayan katılımcılarla iç mekanla dış mekanın bulanıklaşan sınırlarından(balkon,teras, bahçe) başkalarıyla ilişki kurma biçimlerimizi, etkileşimlerimizi sorgulayarak yeni mekânsal üretimlerle senaryolar kurgulamayı hedeflemektedir.

1.Oturum:Tanışma, tartışma (6 Mart 2021/15.00-18.00)

2.Oturum: Final ürünlerinin paylaşılması (8 Mart 2021/18.00-21.00)

*Atölye, çevrimiçi ortamda gerçekleşecektir. Sonuç ürünler dijital olacaktır.

*Atölyede kullanılacak araçlar (eskiz, kolaj, çizim vb.) serbesttir.

*Mimarlık ve farklı disiplinlerden tasarımcı öğrencilerin katılımına açıktır.

*Katılım 20 kişi ile sınırlıdır.

     e-posta:melisaalagoz8@gmail.com

Atölye Yürütücüleri

melisaalagöz.jpg

Melisa Alagöz

bottom of page